22 Mart, 2019

21. Günü nasıl atladım? / 21gün kuralı #22

Aslında bu yazıyı dün yazmam gerekiyordu, 21 gün kuralının 21. gününde ... Ama yazamadim. Oysa tum gun ve gece aklimdaydi. Hatta 21. guneozel guzel bir yazi yazayim diyordum. Ama yazamadim. Neden mi? Cunku atesim cikti, kafami kaldiramadim ve surunerek yataga gittim. Ve aklimdan hersey ucup gitti. 





Bu hafta havalar pek bir güzeldi. Ben de hemen her spor sonrasi havalara kanip terimin uzerinde sogumasina ve yorgunluguma aldirmadan disarilarda zaman oldurdum. Nerdeyse  dun hariç her gün dışarıdaydım ve ne yazık ki sıcak- soğuk dengesini kuramadım. Uzun yürüyüşler ( spor değil alışveriş) terletti, yordu... Ve sonuç nezle! Şimdi sanki şişmiş gibi hissettiğim tıkalı bir burun, kızarmış gözlerle oturuyorum koltuğumda.  

"Beni hep bu güzel havalar mahvetti "

Dün yazıp 21 günü tamamlayamadım ama bugün yazdığına ve yazmak için içimde istek duyduğuma göre, işe yaradı sanırım diye dusunuyorum. Bundan sonra belli bir plana göre yazmaya devam etmeli. Kafamdalar bir plan, hangi günler ne hakkında yazayım şeklinde ama daha tam oturmadı. Onu bir kesinlestireyim, çok daha düzenli ve dolu dolu yazacağıma inanıyorum. 

Bu arada bu 21 gün kuralı ise yariyor mu gerçekten diye bir kaç sağlama daha yapmayi dusunuyorum. Mesela Instagram'da düzenli yazma alışkanlığı kazanma gibi. Ya da youtubeda kanalımı aktif hale getirme gibi. Ve ya daha bir çok yeni alışkanlık kazanmak için ki daha düzenli daha verimli örgü örebileyim. Gördüğümüz gibi herşey daha çok örebilmek için :))

Neyse 22. günden bu kadar olsun. Haftasonu çok koşuşturma ile geçecek, kızımın okuma bayramı etkinlikleri var. Bu koşuşturma arasında hastalıklar iyice telef etmezse beni yazarım. Hatta aklımda bir kaç fıkır bile var ne yazacağıma dair.

Ben kendime sıcak bir çay yaptım, yazımı bitirip biraz çay ve örgü keyfi yapmak istiyorum izinizle... Kendinize iyi bakın olur mu?

Görüşmek dilegiyle

20 Mart, 2019

Anne-kiz gecesi /21 gun kurali #20

21 gun kuralinin mantigina gore bugun artik bloguma yazma aliskanligini kazanmis olmaliyim. Yarinsa yeni bir aliskanlik donemi basliyor olmali. Cok merak ediyorum gercekten ise yarayacak mi acaba?? Eger ise yararsa ben bu isin suyunu cikaririm. Artik edinmek istedigim her aliskanlik icin 21 gun canla basla cabalarim.

2 gundur Ankara'da bahar havasi var. Ben de iki gundur kendimi disarlara atiyorum. Az is az orgu bol aylaklik seklinde geciyor gunlerim. Bugun yine gunduz spor, spor sonrasi aylaklikla gecirdim gunumu. Aksam ise kizimla anne-kiz gecesi yapalim dedik. Esim de disarida olunca tam anne-kiz gecesi oldu. Kizimla yemegimizi yedik ve yakinlardaki bir avmdeki sinemaya gittik. Hava guzel olunca yuruyus mesafesindeki avmye yuruyerek gittik ve yuruyerek döndük. Yeni vizyona giren " Mucizeler parki" ni izledik kizimla. Cok sevdi kizim filmi, ben de oyle. Cikista biraz avmde dolastik sonra da parklarin icinden yuruye yuruye evimize döndük. Yorulan kizim erkenden uyudu. Ben ise bir fincan ihlamur-adacayi esliginde orgu oruyorum.

Sanirim buna huzur deniliyor...

Herkese huzur diliyorum ❤

19 Mart, 2019

Victorian lattice square ve son 2 gun /21 gun kurali #19

Vee son iki gune giriyoruz...cok heyecanliyim 😁

Son zamanlarda ormekten en cok zevk aldigim projeler battaniye projeleri oldu. Uzun bir zamandir aralarda  baska seyler orsem de agirlikli olarak bebek battaniyesi oruyorum. Genelde siparislerimi de bebek battaniyesinden aliyorum. Ve hep bir sonraki projelerimi bebek battaniyesi modelleri arasindan seciyorum.


Ormekte oldugum kapli  battaniye siparis, onun disinda ormekte oldugum sanirim 4 ve ya 5 model daha var elimde. Bunlardan biri de " victorian lattice square" battaniye. Motifin orijinal adini yazdim ki Ravelry'de ve ya Pinterest'te arayip orijinaline ulasabilesiniz diye.
Bu battaniye/koltuk salini (ne olacagina tam karar veremedim de) Alize Cotton Gold batik ve 2.5 mm tig ile oruyorum. Belli bir rengim yok biraz karistiriyorum bir kac rengi. Merakla bekliyorum sonuc ne olacak diye.
Ben yine son anda yaziyorum bu yazimi ve sonunu nasil baglayacagimi bilmiyorum. Hep bunlar Instagram yuzunden biliyor musunuz! Bu konuya da deginecegim bir ara...
Neyse ben simdi size veda edeyim bugunluk, yarin gorusmek uzere...

18 Mart, 2019

Geri sayim basladi /21 gun kurali #18

Hic yazacak halim yok... Ama gozumu saattten alamiyorum, ha bitti bitecek gun diye bekliyorum. Ve tabi ki dayanamiyorum, iki satir da olsa bir seyler yazmaliyim diyorum.
 Iste burdayim. Inanilmaz yorgun, halsiz hissettigim bir gun gecirdim...Az once son 45 dakikadir zar zor ördügüm 5 sirayi söktüm. Dikkatim de daginik yani :(

Ama dayanamadim actim blogumu...Son 3 gun, geri sayim basladi...

17 Mart, 2019

Pazar okumalari /21 gun kurali #17

Haftasonu hafta icinden daha cok yoruluyorum. Ve inanin hic bir isimi yetistiremiyorum. Yine yapmam gereken bir cok sey yarina ve daha sonraki gunlere kaldi.

Ustelik bir de bu pazar berbat bir bigaz agrisi ile uyandim ve hala devam etmekte. Vucudum inanilmaz agriyor, sanirim Ankara havasinin dengesizligi yine hastalanmama sebep olacak.

Bugun yine bol bol kosturma ile gecti. Eylul'un Bilsem sinavi vardi, hem de gun ortasinda, dolayisiyla gunu verimli kullanamadik. Yanima kar kalan, Eylul'un sinavdan cikmasini beklerken yanimda goturdugum kitabimi okumak oldu.

Gecen hafta da tum pazarimi kitap okuyarak gecirmistim. Bu pazar ki kitabim Truman Capote'un " Bukalemunlar icin müzik" eseri idi. Okudugum kadariyla harika bir kitap. Hikayeleri o kadar akici, sade bir dille yazilmis ki okurken kendinizi hikayenin icinde sakin bir sekilde olaylara tanik olurken buluyorsunuz. Sizi yormadan, sıkmadan anlatiyor anlatmak istedigini. Bir hikaye bittiginde sanki o hikayeyi cok eskiden beri biliyormus hissi uyandiriyor, sanki siz tanik olmussunuz anlatilanlara da siz anlatmissiniz gibi...Okumaktan zevk aldigim yazarlardan biri olmakta Truman Capote benim icin.



Kitaplarinizi nasil seciyorsunuz? Bir kitabi okumaya neye gore karar veriyorsunuz? Elestrilere ve ya tavsiyelere gore mi? Ya da arka kapagini okuyarak mi? 

Bazen sadece ismine vurulup okumaya karar veriyorum ben. Yazarina bakmadan. Mesela "Yalniz Kadinlar Sokagi" ... Adi hosuma gittigi icin alip okudugum ve harika bir yazarla tanistigim bir kitaptir. Yazari Maeve Binchy'nin daha sonra tum kitaplarini okudum. Daha sonra benzerleri olan Sarah Jio , Debbie Macomber'den de bir cok kitap okudum ama ayni tadi, ayni ustaligi yakalayamadim.

Sanirim cogunlukla roman okumayi seviyorum, ya da hikayeler. Genelde kutuphanemde bu tur kitaplar var. Ama tur olarak belli bir ture takili kalmis degilim. Tolkien, LeGuin'lerin yaninda Jane Austen, Hermann Hesse'ler durur mesela. Hepsi benim icin farkli, olaganustu deneyimler, yeni dunyalar demektir. 

Mesela dun yeni bir yazarla tanismak uzere bir kitap aldim; Lou Andreas-Salome... Yazarin ismi ozellikle Nietzche ve Freud'un hayat hikayelerinde duymustum ama eserlerine ve kendisine yabanciyim. Hakkinda okuduklarima gore bir pazar yazimi mutlaka kendisine ayirmam gereken caginin cok ilerisinde bir yazar. Ben kitabini okumak icin sabirsizlaniyorum.


Neyse ben bugunumu biraz orguye, biraz da okumaya ayirdim ( iyice gucsuz dusup yataga surunerek gitmeden onceki zamanimi). Instagramda hikayeler kisminda pazar ile ilgili paylastigim bir sey vardi, burada da paylasmak istiyorum. Bence en guzel pazar aktivitesi :)


Yarin gorusmek uzere...


*resimde "haydi evde kalalim" diyor 😉