Herkese merhaba...
Sanırım bu sene ben leyleği havada görmüşüm, yine gezmelerdeydim. Ama uzaklara gitmiyoruz, Ankara'yı keşfediyoruz, çevre ilçeleri, yakınlarını...Bu haftasonu eşimin arkadaşının ailesinin Kazan'daki bahçe evindeydik...Güzel bir pazar günü geçirdik, hele ki çocuklar...Toprakla oynadılar, bahçede koştular, kedi, köpek, tavuk vb bir sürü hayvanla tanıştılar, bizimle birlikte domates, biber topladılar, bağında kavun karpuz gördüler...Güzel bir pazar günüydü :)
Yorgun döndük geç vakit eve, bu pazartesiye yazacağım yazıyı da yazamadan yattım (dün yani 10 Ağustos pazar günü hakkında farkındaysanız başka hiç bir şey yazmıyorum, sabah erkenden görevimi yerine getirip uzaklaştık tüm haberleşme araçlarından...hiç olmazsa eve dönene kadar umut etmeye devam edebileyim diye...)
Son bir haftadır balkonumla ilgili bir yazı için döküman topluyorum. Nasıl yani diyeceksiniz, hemen anlatayım. Benim evimin ince uzun bir balkonu var, oturmaya pek elverişsiz, çiçek yetiştirme konusunda verimsiz ama bol bol kirlenen, eziyet eden bir balkon. Çok keyif yapma şansımız yok balkonda , Ankara'nın eski evlerine aşina olanlar bilir, yandaki apartmanla balkondan balkona çay kahve servisi yapabilecek kadar yakındır balkonlar, dolayısıyla şöyle rahat bir keyif yapamazsınız.Ama ben tüm olumsuzluklara rağmen balkonumu çiçeklerle donatmaya arada örgümü alıp keyif yapmaya çalışıyorum. Geçtiğimiz hafta içinde yazlık çiçeklerimin hepsi yavaş yavaş çiçeklendi, ben de size onlar açtıkça resimledim. Doküman toplama işim buydu. Bu arada bu çiçekler yaz çiçeklerim, kış gelince saksılar kışa uygun çiçeklerle donanıyor...
Efendim bu gazanyam, aynı saksıda bir iki rengim daha var ama onlarda çiçek yoktu size sadece bunu resimledim .
Bu her yaz balkonumun olmazsa olmazı fesleğenim...
Fesleğenim komşusu süs biberim, ama süs olarak kalmadı eşimle ben o biberleri yedik, şimdi yeniden çiçeklendi :)
Bu benim derme çatma yaptığım minik bahçem, bir kasa, çöp torbası, toprak bahçemi oluşturdu, içine iki kö domates iki kök biber diktim. Domatesim kızardı yedik, biberlerim hala çiçekli bir türlü dökmediler :(
Bu güzellikler ise glayöllerim....Babamın bahçesinde renk renk var bunlardan, ben de heves ettim saksıya dikiverdim bir kaç soğan. Paket karışık renkliydi, çiçekler açtıkça süpriz oluyor bana da...Ben bakmaya doyamadım bunlara ....
Henüz çiçek açmayan sardunyam ve sakız sardunyalarım var. Annemden getirmiştim yeni köklendiler, diktim tutmuşlar ama daha yeni yeni yapraklanıyorlar...Çiçeklensinler hemen onalrı da resimlerim :)
Şimdi de keyif kısmına geldi, küçük balkonumda bu çiçeklerin arasında ara sıra elime örgümü alıp hatta bazen kitabımı alıp keyif yapıyorum. Bugünlerde elimde Umberto Eco'nun Prag Mezarlığı var, birkaç tane de sırada bekleyen kitap.
Elimde ise çok zamandır "mutlaka örmeliyim" dediğim şal...O kadar beğendiğim bir modeldi ki aynı anda iki tane başladım, biri beyaz biri kırmızı...beyazın kenar sırasındayım...
Haydi ben örmeye devam edeyim de sizi fazla merakta bırakmayayım...